bugün
- hollanda da ineğe hallenen gurbetçi9
- hazreti meryem olduğunu iddia eden kadın23
- yazarların 2010lu yıllarda en sevdiği 3 yıl12
- manyak olmaya karar verdim17
- pazarda yerden sebze toplayan emekli10
- ideal erkek fiziği anketi16
- 26 mart 2024 cübbeli ahmet'in kalp krizi geçirmesi20
- andromeda galaksisinde 100 yaşında sevgilim var12
- akp'ye oy vermeyen emekli şerefsizdir20
- rockefeller ailesi vs rothschild ailesi12
- anın görüntüsü13
- tuborg10
- pompanın en cok döndüğü 5 üniversite8
- sahurdayız uludağ sözlük15
- her sabah güler yüzle uyanan insan16
- icardi190528
- ehliyetini yeni almış kadın22
- kafanın içindeki sürekli konuşan ses16
- tedavisi bulunamayan hastalıklar24
- emekliler ek iş yapsınlar diyen mhp'li vekil22
- dondurmalı irmik helvası9
- belediye başkan adayıyla tokalaşmak10
- tarafıma az önce gelen moral bozucu mesaj8
- evlenirseniz çocuk yapar mısınız10
- çin medeniyetin yeni kıblesidir14
- güzel bir kıza iltifat etmek17
- oyumuzu neye göre veriyoruz14
- taliban dış işleri bakanlığı ofisi fotoğrafı11
- murat kurum19
- hayatınıza tekrar giren eski sevgili12
- zenci bir kız evinize gelse naparsınız19
- fenerbahçeye verilen hissiyatımsı penaltı15
- karabük üniversitesi15
- en ilginç kadın isimleri26
- polat kalafat10
- bu sözlükte moderatör yok mu9
- 45 yaşındaki eskortla randevulasmak26
- türkiye de lise öğrencilerinin durumu17
- kaç kişiyle yattığını bilen kadınlar8
- zor günlerden geçenlerin bildiği en iyi şey16
- yazarların parfüm tercihleri13
- sigaradan komisyon isteyen bakkal9
- seküler dindar evliliği15
- rusların teröriste kendi kulağını yedirmesi16
- nervionun kedisi14
- adanada sapık suriyeli12
- dinle kafayı yemiş çarşaflı kadın16
- 2024 yerel seçimleri12
- turgut altınok12
- yapılmadığı için gurur duyulan şeyler10
entry'ler (450)
Güzel bir ses duymaktı mutluluk içine işlemesiydi insanın. Ne olacağını kestiremeden beklemek hiç bu kadar ağır gelmemişti. Yol nereye gidiyordu? Kiminle gidiyordu? Sonu var mıydı? Yoksa bir ömür savrulur muydu?
Beklemek vurdumduymazdı, anlamazdı… Yorardı,dinlemezdi…Mutluluk neydi? Kimdeydi ya da kimdi? Bu bir delilikti.
Bir hastalık haliydi yaşamak veremli gibiydi dünya. Düşünceler apansız, acımasızdı…Çünkü ben köprülere şehir kurmam.
inanmak mıydı her şey güpegündüz körü körüne inanmak. Sen hep yalnızdın. Yanına kimseyi yakıştıramadın. Hep bir eğreti geldi dünya ayaklarının ucunda. Ne ezdin ne üstünden geçtin öylece bekledin. Çünkü en kolay olandı beklediğin…
Sen bir yıldızdın ve huzuru hep gökyüzünde aradın. Ucun bucağın yoktu, ele avuca sığmazdın. Kimse sezmedi seni…En iyi yaptığın şeydi saklanmak. Bir gün birini seni kabuğundan çıkarmasını hiç beklemedin çünkü kabuk da sendin.
Ne durumdaysan bir bir kendi tırnaklarınla işledin derine içine en derinine… Yoldun, yoruldun… izdin, kayboldun…
Işıktı içindeki karanlık kuyunda ve kimseye yaklaşmadın kimseyi yaklaştırmadın aydınlığına. Sen baktın şeffaflaştı dünya.
inancın içindeydi ve herkesten farklı inandığın gibi. Mutluluk yoktu huzur yoktu dinlenmek yoktu. Yüzyılın acısı çıkıyordu iliklerinden…
Ve hiçbir şey değiştirmeyecekti içindeki seni, hiç kimse etki edemeyecekti içine. Bencildin kabuğun sertti yırtıcıydın ve en çok kendini perçinledin.
iflah olmazdı. Ne istediğini hiçbir zaman bilmedi işine de gelmedi, düşünmedi.
Beklemek vurdumduymazdı, anlamazdı… Yorardı,dinlemezdi…Mutluluk neydi? Kimdeydi ya da kimdi? Bu bir delilikti.
Bir hastalık haliydi yaşamak veremli gibiydi dünya. Düşünceler apansız, acımasızdı…Çünkü ben köprülere şehir kurmam.
inanmak mıydı her şey güpegündüz körü körüne inanmak. Sen hep yalnızdın. Yanına kimseyi yakıştıramadın. Hep bir eğreti geldi dünya ayaklarının ucunda. Ne ezdin ne üstünden geçtin öylece bekledin. Çünkü en kolay olandı beklediğin…
Sen bir yıldızdın ve huzuru hep gökyüzünde aradın. Ucun bucağın yoktu, ele avuca sığmazdın. Kimse sezmedi seni…En iyi yaptığın şeydi saklanmak. Bir gün birini seni kabuğundan çıkarmasını hiç beklemedin çünkü kabuk da sendin.
Ne durumdaysan bir bir kendi tırnaklarınla işledin derine içine en derinine… Yoldun, yoruldun… izdin, kayboldun…
Işıktı içindeki karanlık kuyunda ve kimseye yaklaşmadın kimseyi yaklaştırmadın aydınlığına. Sen baktın şeffaflaştı dünya.
inancın içindeydi ve herkesten farklı inandığın gibi. Mutluluk yoktu huzur yoktu dinlenmek yoktu. Yüzyılın acısı çıkıyordu iliklerinden…
Ve hiçbir şey değiştirmeyecekti içindeki seni, hiç kimse etki edemeyecekti içine. Bencildin kabuğun sertti yırtıcıydın ve en çok kendini perçinledin.
iflah olmazdı. Ne istediğini hiçbir zaman bilmedi işine de gelmedi, düşünmedi.
bok, püsür, gıybet
görsel
Yaşı on üç elleri yaşını başını almış bir çocuktu...
Yaşı on üç elleri yaşını başını almış bir çocuktu...
bir bitmediniz.
Nefes alabildiğimiz şehirlerde yaşayabilmemiz dileğiyle...
Sonrasının bir garantisinin olmamasıdır.
Albert camus - düşüş.
Annesini seviyordur.
Sabahattin Ali - içimizdeki Şeytan.
Toplumun daha buna hazır olmayışından kaynaklanmaktadır.
O günler de gelecek dostlar.
onca çarpık ilişkiye alışık olup böyle şeyleri yadırgamak da ilginçtir.
Nevi şahsına münhasır bir milletiz ne de olsa.
O günler de gelecek dostlar.
onca çarpık ilişkiye alışık olup böyle şeyleri yadırgamak da ilginçtir.
Nevi şahsına münhasır bir milletiz ne de olsa.
Biz seviyoruz buraya yazmayı sanırım.
2 ay içinde hayatımın yönü değişti, okul bitti işe başladım.
Kahrolası bir yere yerleştim evet evet batının doğusu dediklerinden.
Hayal kırıklığı diz boyu.
Yaptığım işten keyif almadığımı hissettiğim an arkama bakmadan kaçıp gitmek istedim ama nafile yaşıyoruz işte.
Kaş çatmayı, sesimi yükseltmeyi öğrendim bu süreçte.
Küçücük çocukların duygularınızı nasıl suistimal edebileceğini gördüm.
Gözyaşlarını sildim bir çocuğun sonra.
Sarıldım kimisine sımsıkı sarıldım.
Ağladım sonra.
Yoruldum.
Hocaaaaııım sizi kaçırayım mı tekliflerine çılgınca görmezden gelmeyi öğrendim.
Bakalım daha başımıza neler gelecek.
2 ay içinde hayatımın yönü değişti, okul bitti işe başladım.
Kahrolası bir yere yerleştim evet evet batının doğusu dediklerinden.
Hayal kırıklığı diz boyu.
Yaptığım işten keyif almadığımı hissettiğim an arkama bakmadan kaçıp gitmek istedim ama nafile yaşıyoruz işte.
Kaş çatmayı, sesimi yükseltmeyi öğrendim bu süreçte.
Küçücük çocukların duygularınızı nasıl suistimal edebileceğini gördüm.
Gözyaşlarını sildim bir çocuğun sonra.
Sarıldım kimisine sımsıkı sarıldım.
Ağladım sonra.
Yoruldum.
Hocaaaaııım sizi kaçırayım mı tekliflerine çılgınca görmezden gelmeyi öğrendim.
Bakalım daha başımıza neler gelecek.
insanın emeğinin karşılığını alması iyi tabii de çılgınlar gibi yalnızım. Dört kişilik ailede dördüncü evimizi de açmış bulunmaktayız.
En çok seni seviyorum.
Aslandır.
Ülkenin gündemine baktıkça bir 'insanın' içinin sızlamaması olur iş değil. Sözde değerlerine bağlı bir toplumuz yok orada ölmüş yok burada ölmüş, sonucu değiştirir mi giden 15 yaşında, ruhu tüy gibi gökyüzüne yükselen bir çocukken.
Burada küçücük yaşta ölmüş, öldürülmüş bir çocuktan bahsediliyor. Fakat gözleri, kulakları öylesine kapanmıştır ki insanların bunu es geçerler, ne desen ne söylesen boş, almaz anlamaz o kafaları. insanlık kavramını siyasi ideolojiler ve din kavramı altında öldürenler utansın.
Yanına abuk subuk sayılar ya da işaretler eklemeden alabildiyse ayakta alkışlanır.
Çok tatlıdırlar kardeşimden biliyorum, övünülesi bir dış görünüşe sahip olmaları da cabası.